Üniversitemizde “Türklerde Devlet Anlayışı” Etkinliği Düzenlendi

Üniversitemiz Felsefe Topluluğu tarafından, Geleneksel Felsefe Günleri kapsamında “Türklerde Devlet Anlayışı” konulu etkinlik düzenlendi. Konuşmacı olarak İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Mert Can Erdoğan’ın yer aldığı etkinliğe akademik ve idari personelimiz ile öğrenciler katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinlik, Dr. Öğr. Üyesi Mert Can Erdoğan’ın “Türklerde Devlet Anlayışı” konulu sunumunu dinleyenlerle paylaşması ile devam etti.

Dr. Öğr. Üyesi Mert Can Erdoğan, “Osmanlı siyaset düşüncesinde öne çıkan önemli bir gelişme devlet kavramının geçirdiği dönüşümdür. 16. yüzyıldan 18. yüzyıla değin geçen süreçte hükümdarın kişiliğinden bağımsız bir Osmanlı devlet aygıtı ve Kalemiye bürokrasisi ortaya çıkmıştı. Bürokratik kurumsallaşma sonucunda, 16. yüzyılda dönemin sultanı ile özdeşleşmiş olan “devlet” kavramı, 17. ve 18. yüzyıllarda büyük oranda gayrişahsi ve kurumsal bir nitelik kazanmıştı. Aynı dönemde ‘devlet’ kavramı Avrupa’da da köklü bir değişim geçirmekteydi. Köken olarak Latincedeki ‘durum’ ya da ‘var olma biçimi’ anlamına gelen ‘statü’ kelimesi, ilk defa Machiavelli’nin Prens isimli yapıtında ‘devlet gücünü’ izah edecek bir kavram olarak kullanılmıştı. Bu kullanım şekli 16. ve 17. yüzyıllarda daha da yaygınlaşacak ve nihayet “modern devlet” anlamında kullanılmaya başlanacaktı. Devlet kavramının gelişmesi, modern siyaset düşüncesinin evrimi açısından oldukça önemlidir, zira bu kavram 18. yüzyılın başlarından itibaren ‘ulus’ kavramının eşanlamlısı olarak görülür ve 1717 yılında Fransa’da prenslerle ilgili çıkarılan bir fermanda da bu şekilde kullanılır. Bu kullanım şekli aydınlanma devri Avrupa düşünürlerinin devleti, ulusun organı ve ulusun temsilcisi olarak kavramlaştırmasını mümkün kılmış ve ‘toplumsal sözleşme’ fikrinin önünü açmıştı.” şeklinde konuştu.

Konuşmasının devamında Osmanlı Devleti’nin devlet algısının önemli bir dönüşüme uğradığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Mert Can Erdoğan, “Osmanlı Devleti’nde de ‘devlet’ kavramının 16. yüzyıldan itibaren geçirdiği dönüşüm çağın koşullarından bağımsız düşünülemezdi. Bürokratik kurumsallaşma neticesinde Osmanlı düşünce dünyasında ‘devlet’ algısı önemli bir dönüşüme uğramıştı. Fakat Avrupalı çağdaşları ile kıyaslandığından ‘devlet’ kavramının köklerinin Osmanlı düşünce dünyasında çok daha kişisel ve hükümdarın şahsıyla özdeşleşmiş bir anlama dayandığını ifade etmek gerekmektedir. 16. yüzyılın sonlarına kadar devlet kavramı kurumsal bir devamlılıktan öte hükümdarın bahtı olarak algılanmaktaydı. Osmanlı düşünce dünyasındaki bu yaklaşımın ise derin tarihi kökleri bulunmaktaydı. Zira hükümdar olma hakkının Tanrı tarafından bahşedilmiş bir ‘talih’ ve ‘saadet’ olduğu, dolayısıyla devletin hükümdarın kişisel talihi olduğu fikri, Osmanlı öncesindeki Türk-İslam devletlerinde de görülmektedir. 16. yüzyılda dönemin sultanı ile özdeşleşmiş olan ‘devlet’ kavramı, 17. ve 18. yüzyıllarda büyük oranda gayrişahsi ve kurumsal bir nitelik kazanmıştı. Geleneksel Osmanlı siyaset düşüncesinde hükümdarın şahsını aşarak giderek kurumsal ve soyut bir anlam kazanan devlet kavramı, 19. yüzyılda inşa edilen kamusal kimlik için de bir zemin yaratmıştı. Osmanlı Devleti’ne mensubiyet fikri üzerinden inşa edilen kamusal kimlik, dilde sadeleşme çabaları, kıyafet reformları ve okullaşma ile geniş toplumsal kitlelere yayılmak istenmişti. Devlet merkezli aidiyet ve buna bağlı devletin bekası ideolojisi amaçlandığı şekilde tüm toplumu kuşatan bir beraberlik duygusu yaratmayı başaramamış olsa da bu düşünce hem Tanzimat’ın kurucu paşaları tarafından da hem de sonraki dönemlerde genç Osmanlılar ve Jön Türkler tarafından paylaşılarak, Türk siyaset düşüncesini derinden etkilemişti.” dedi.

Etkinlik, Dr. Öğr. Üyesi Mert Can Erdoğan’a katılım belgesinin verilmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.